4 Temmuz 2017 Salı

Berlin 1. Gün : 22 Haziran 2017

Ramazan bayramından önceki 2 günü de izin alıp 5 geceliğine Berlin'e gitme planlarını çok çok önceden yapmıştık. Planlama aşaması için olan yazıyı buradan okuyabilirsiniz.

Bayram tatilinde İstanbul ve Sabiha Gökçen Havaalanları eziyet oluyor, o nedenle Ankara üzerinden gidip gelebileceğimiz yerlere bakmıştık. Bu anlamda Lufthansa'nın Ankara-Münih uçuşu kurtarıcı oluyor gerçekten. Bu seferki gezimizde toplam 10 kişiyiz. 6 yetişkin, 4 çocuk. Çocuklardan ikisi bizimkiler, gezi tarihi itibariyle 21 aylık ve 4,5 yaşındalar.

Sabah 3.45'de evden transfer alıyor ve havaalanına varıyoruz. Ankara dış hatların güzelliği, bir kalabalık yok. Ama işler yavaş yavaş ilerliyor

Nihayet 3 saat sürecek Ankara-Münih uçağındayız. Uçak dolu. Kızların keyfi yerinde ama uyumadıkları için arıza çıkması çok olası.

Nihayet beklenen arıza uçak inişe geçtiği sırada çıkıyor ve çevremizdeki yolcular Nil'in 20 dakika boyunca avaz avaz ağlamasına maruz kalıyorlar. Neyse ki bağlantılı uçuşumuz sorunsuz geçiyor ve saat 1 gibi Berlin'e iniyoruz.

Bu arada biz biletimizi alırken bagaj hakkı almamıştık, dolayısıyla 2 kabin boy valiz ve 1 büyük sırt çantası ile seyahat ediyoruz. Yanımızda ise 2 tane puset var. Ha bir de o pusete oturmamak için dünyayı yıkan bir adet 2 yaş sendromlu bebe. Yükümüz çok yani. Ankara'da valizlerimizi ücretsiz olarak bagaja alabildiklerini söylediklerinde grubu bagaj beklerken yavaşlatmamak için kabul etmemiştik, ama inince görüyorum ki, Berlin havaalanında bagaj yeri ortak değil. her kapının orada bir bagaj alma yeri var, ve biz daha uçaktan gelmeden bagaj dönmeye başlamış. Şimdiki aklım olsa valizleri bagaja vermeyi kabul ederdim.

Neyse uçaktan inip toparlanıp alanın dışına çıkmadan önce son bir işimiz var: Welcome card almak. Biz 6 günlük welcome card alıyoruz, böylece bir daha ulaşıma para vermeyeceğiz. Ayrıca bazı yerlerin girişinde indirim kazanacağız. Ayrıca bir gün Potsdam kentine gideceğimiz için ve burası C bölgesinde yer aldığı için ABC olan kartı tercih ediyoruz. Kişi başı 46 Euro veriyoruz. Çocuklara kart almaya gerek yok. Onlar fasulyeden. Ancak burada kredi kartı geçmiyor, hazırlıklı olmakta fayda var.

Kartları aldıktan sonra alanın dışından TXL otobüsüne biniyoruz. Daha doğrusu binmeye çalışıyoruz. Çok kalabalık ve sıra yok. İtişerek biniliyor ama biz pusetler ile bu itişmeye giremiyoruz. Yol arkadaşlarımız ilk otobüsle giderken biz ancak 3.'de yer bulabiliyoruz. Neyse ki bu 3 otobüs de peşpeşe geldi, beklemedik.

Beussel Strasse durağında binip arkadaşlarımızla buluşuyoruz. Burası metro hattına aktarma yapabileceğiniz durak. Bu duraktan S41 ve S42 geçiyor. İkisi de aslında ring treni. Biri saat yönünde dönüyor, diğeri saat yönünün aksi yönüne. Bizim otele en kısa mesafe S41 olduğu için ona biniyoruz. Aslında otobüs Alexanderplatz ve Hauptbahnof'tan da geçiyor, buradalarda inip U hatları ile de gideceğiniz yere gitmek pratik olabilir.

S41'e binip Frankfurter Allee durağında iniyoruz. Burası otelimize 800 metre, otelimiz ise Best Western City Ost.

Otelimiz küçük bir otel. hareketli bir cadde üzerinde, şehir merkezine 5 durak ve tam önünden U5 geçiyor. Biz kahvaltı almadık. 2'si de ücretsiz olan 2 çocuğumuzla 450 Euro civarında bir ücret ödedik 5 gece için.

Bugün için planımız pek ağır değil, zira sabah 3.30'da kalktık. Ama Berlin'deki hava tüm planımızı bozuyor. Hava oldukça kapalı, yağmur indirdi indirecek. Saat 14 gibi otelden çıkıyoruz, hemen otelin yanındaki pizzacıda ilk yemeğimizi yiyoruz.

Neptün çeşmesi ve Berliner Dom'un kubbesi


Niyetimiz Volkspark'a gitmekti ama bu yağmurda bu mümkün değil. O zaman Alexanderplatza gidelim DDR müzesine girelim diyoruz. DDR müzesi, Almanya Demokratik Cumhuriyetinin yani Doğu Almanya'nın günlük hayatına ilişkin küçük bir müze. Bunun için önce Alexanderplatza gidiyoruz, oradan da fazlasıyla yağan yağmur yüzünden hiç bir yeri göremeden hızlı hızlı müzeye yürüyoruz.
Yağmur ve huysuz kızım


DDR müzesinin içi. 

DDR Müzesi
Çalışma Saatleri: Her gün 10.00-20.00 arasında açık. Hatta cumartesi günü 22'ye kadar açık.
Kapalı gün: Yok
Ücret: Giriş ücreti 9.5 Euro. Welcome card'ta indirim var.
Notlar: Bir kaç küçük basamak dışında pusete uygun ama içerisi kalabalık olduğundan pusetle zor geziliyor. İçerisi oldukça ilginç, özellikle ev şeklinde düzenlenmiş kısım o yılların hayatına ilişkin ciddi fikir veriyor.
Yer: Alexander platza 800 metre mesafede  
DDR müzesinden çıktığımızda yağmur durmuş. Hemen nehrin diğer tarafında Berliner Dom var. İçeriye girip girmemek konusunda kararsızlık yaşıyoruz ancak ücretli bir kilise olması nedeniyle girmemeye karar veriyoruz.
Berliner Dom:
Çalışma Saatleri: Pazartesi- Cumartesi 09.00-20.00, Pazar ve diğer tatil günleri öğleden sonra. Son giriş kapanıştan 1 saat önce.
Kapalı Gün:Yok
Ücret: 7 Euro / 5 Euro indirimli. 1 yetişkin bileti alan 3 çocuğu ücretsiz sokabiliyor.
Notlar: İçeride hazine avı oynanabilir. Bunun için app store'dan ücretsiz uygulamayı indirmek gerekiyor. Link. Katedralin kubbesine 250 basamak ile çıkılıyor, yerse...
Volkspark


Katedralin tam karşısındaki otobüs durağından 200 numaralı otobüse biniyoruz. İstikamet Volkspark Friedrichshain. Burayı ilk gün yorgun olacağımızı düşündüğümüz ve okuduğumuz bir yazıda şöyle tanıttıkları için programa almıştık. "Plaj voleybolu, marchenbrünnen çeşmesi, açık hava sineması, piknikleriyle Berlin lokallerinin buluşma yeri"

Marchenbrunnen çeşmesi

Parkın Alexanderplatz'a yakın kısmında iniyoruz ve Märchenbrunnen çeşmesini görerek parka giriş yapıyoruz. Park bir uçtan bir uca 1,5 km civarında. İçerisinde çok keyifli bir oyun parkı var. Parkın ortasına bir yerde Restaurant Schoenbrunn var. Burada ilk molamızı veriyoruz. Buranın hemen yanında da bir fıskiye var. Fotoğraflardan gördüğümüz kadarıyla bu fıskiyelerde çocuklar epey güzel ıslanıp oyunlar oynuyorlar, ama bizim gittiğimiz zaman hava buna müsaade etmiyor.

Volkspark


Park gerçekten güzel ancak Tiergarten gibi devasa park varken eğer zaman kısıtlamanız varsa illaki görülmesi gereken bir yer değil.

Parkın diğer çıkışından çıkıp yeniden Alexanderplatza gidiyoruz. Metro istasyonunun olduğu yerde bir dolu yemek seçeneği var. Kimileri McDonald's'tan kimileri de sosisçiden yemeklerini alıyor. Tam TV kulesinin altındaki banklara oturup yemeğimizi yiyoruz.

TV Kulesi altı


Eda (4,5 yaş olan) zaten çoktan uyumuştu, ama asıl uyuması gereken Nil (21 ay olan) inatla uyumuyor. Aslında programımızda Tv kulesi var, ama kuleye pusetle almıyorlar, bizim de büyük kızı ne uyandırmamız ne de kucakta taşımamız mümkün, o yüzden biz aşağıda kalıyoruz, arkadaşlarımız kuleye çıkıyorlar. Biz de aşağıda bir umut Nil'i uyutmaya çalışıyoruz, mümkün olmuyor.

Saat 10 gibi artık günü bitiyoruz, uzun bir gün oldu. Yarın Potsdam Platz, Tiergarten ve çevresi, Bradenburger Tor, Yahudi Anıtı, Rachtag var... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder