Ablamların Venedik, bizim Floransa seferlerimiz bitince
artık Roma’nın kendisini gezebiliriz. Sabah erkenden kalkıp Termini’ye
gidiyoruz. Şehri gezmeyi planladığımız turistik şehir otobüslerinin ilk durağı
Termini. Her şehirde görmeye alıştığımız City Sightseeing Tours da var ama biz
yerel olan Trambus 110’a binmeye karar veriyoruz.
Bu otobüsler 8.30'da başlıyor ve tüm gün 15 dakikada bir olmak üzere bütün önemli noktaların yakınından geçiyor. 1 günlük fiyatı 20 Euro. (Biz sanırım bu kadar vermemiştik, ama bu satırları yazdığım sırada güncel fiyat bu).
Aralık ayında sabah 8.30'da hava epey soğuk. Soğuktan ziyade acaip rüzgarlı ve bu rüzgar bizim içimize işliyor. Hedefimiz Kolezyum (colosseum) . Turist otobüsü ile 10-15 dakikada varıyoruz. Otobüs bizi Arch of Constantin tarafında bırakıyor. Bu takın fotoğraflarını çektikten sonra Kolezyum'u çekmeye başlıyoruz.
Hava çok soğuk olduğundan Kolezyum'un içine girmiyoruz.
Girmek isterseniz 08.30-16.30 arasında her gün ziyaret edebilirsiniz. Burası için aldığınız biletlerle Palatine Museum ve Roman Forum'a girebiliyorsunuz ama sanırım bunun için iyi bir arkeoloji meraklısı olunması lazım. Giriş 16,5 Euro. Roma Pass alırsanız ücretsiz.
Kolezyum'dan sonra yürüyerek Venedik Meydanına (Piazza Venezia) gidiyoruz. Bunun için Via Dei Fori Imperiali üzerinden 1 km yürüyoruz.
Meydandaki Vittoria Emanuelle II Abidesini görüyoruz. Üzerinde 4 at heykeli yer alan bu beyaz binanın merdivenlerinden yukarı çıkıp meçhul asker anıtını görüyoruz.
Merdivenlerden çıkıp asansöre ulaşmayı hedefliyoruz. Böylece asansörle yukarıya çıkıp Roma manzarası göreceğiz. Ancak asansör arızalı, o yüzden bulunduğumuz kattan Roma'ya bakmakta yetiniyoruz, ki bu da fena bir manzara değil.
Sabah yola çıkarken Kolezyum'a girmeyi hedeflemiştik, o yüzden programımızda öndeyiz. E madem öyle biz de Capitolini Müzesi'ni gezeriz diyoruz, hazır yakınız. Ama maalesef onda da muvaffak olamıyoruz, zira günlerden pazartesi ve müze kapalı.
Ne yapsak diye düşünürken Vatikan'a gitmeye karar veriyoruz. Aslında Vatikan ertesi günkü programımızda var, ne de olsa sabahtan gitmek lazım. Ama biz şansımızı deneyelim diyoruz. Bingo! Hiç sıra yok.
Tur otobüsüne biniyor ve şehre baka baka Vatikan'a daha doğrusu San Pietro Meydanına varıyoruz. Karnımız aç, önce bir yemek yiyoruz, sonrasında San Pietro Bazilikasına giriyoruz.
Dışarı çıkınca meşhur vatikan muhafızlarını görüyoruz, ve Vatikan postanesini. Geleneklere uymak için henüz doğmamış kızımıza oradan bir kart atıyoruz.
Bundan sonra okları takip ederek Vatikan Müzesine gidiyoruz. Burada en çok Sistine Şapeli'ni merak ediyoruz. Girerken benim gözüm korkuyor açıkcası, okuduğum her kaynak müzenin çok büyük olduğunu, km'lerce yürümek gerektiğini söylüyor. Ben hamile halimle çok da yorulmak istemiyorum açıkcası. Ama daha müzeye giden yokuşta bile yoruluyorum.
Buradan çıktığımızda çok çok yorgunuz artık. Bir yere oturup yeniden kahve içiyoruz. Sonra da Trambus 110'un durağına gidiyoruz. Otobüs biraz beklettikten sonra geliyor.
Bundan sonraki amacımız Via del Corso'da otobüsten inip oralarda yürümek. Via del Corso, bir ucu Popoyo Meydanı bir ucu Venedik Meydanı olan, turistlik, hareketli bir cadde. Biraz buralarda dolaştıktan sonra Trastevere'ye gitmek üzere yeniden otobüse biniyoruz.
Otobüsün 4. durağında yani Bocca Della Verita durağında inip nehrin karşı tarafına geçiyoruz. Trastevere akşamları hareketli olan, bol bol restaurant ve bar barındıran keyifli bir bölge. Yine kış olduğu için etraf çok kalabalık değil. Önce yürüyerek Santa Maria Bazilikasının oraya gidiyoruz, sonra da karanlık sokaklardan geçerek merkeze varıyoruz. Hediyelik eşyacıları geze geze yemek yiyecek bir yer arıyoruz.
En son bir yere karar verip oturuyoruz, son derece keyifli bir gece geçiriyoruz. Ama nedense o geceye ait fotoğraf da yok fazla detay da...
Dönüşte otobüse binip Termini'ye oradan da otele...
Girmek isterseniz 08.30-16.30 arasında her gün ziyaret edebilirsiniz. Burası için aldığınız biletlerle Palatine Museum ve Roman Forum'a girebiliyorsunuz ama sanırım bunun için iyi bir arkeoloji meraklısı olunması lazım. Giriş 16,5 Euro. Roma Pass alırsanız ücretsiz.
Kolezyumdan Venedik Meydanına yürürken |
Kolezyum'dan sonra yürüyerek Venedik Meydanına (Piazza Venezia) gidiyoruz. Bunun için Via Dei Fori Imperiali üzerinden 1 km yürüyoruz.
Meydandaki Vittoria Emanuelle II Abidesini görüyoruz. Üzerinde 4 at heykeli yer alan bu beyaz binanın merdivenlerinden yukarı çıkıp meçhul asker anıtını görüyoruz.
Merdivenlerden çıkıp asansöre ulaşmayı hedefliyoruz. Böylece asansörle yukarıya çıkıp Roma manzarası göreceğiz. Ancak asansör arızalı, o yüzden bulunduğumuz kattan Roma'ya bakmakta yetiniyoruz, ki bu da fena bir manzara değil.
Sabah yola çıkarken Kolezyum'a girmeyi hedeflemiştik, o yüzden programımızda öndeyiz. E madem öyle biz de Capitolini Müzesi'ni gezeriz diyoruz, hazır yakınız. Ama maalesef onda da muvaffak olamıyoruz, zira günlerden pazartesi ve müze kapalı.
San Pietro Meydanı |
Şehir turu otobüsünden bazilika |
Ne yapsak diye düşünürken Vatikan'a gitmeye karar veriyoruz. Aslında Vatikan ertesi günkü programımızda var, ne de olsa sabahtan gitmek lazım. Ama biz şansımızı deneyelim diyoruz. Bingo! Hiç sıra yok.
Tur otobüsüne biniyor ve şehre baka baka Vatikan'a daha doğrusu San Pietro Meydanına varıyoruz. Karnımız aç, önce bir yemek yiyoruz, sonrasında San Pietro Bazilikasına giriyoruz.
Vatikan Muhafızları |
Vatikandan kart atarken |
Dışarı çıkınca meşhur vatikan muhafızlarını görüyoruz, ve Vatikan postanesini. Geleneklere uymak için henüz doğmamış kızımıza oradan bir kart atıyoruz.
Bundan sonra okları takip ederek Vatikan Müzesine gidiyoruz. Burada en çok Sistine Şapeli'ni merak ediyoruz. Girerken benim gözüm korkuyor açıkcası, okuduğum her kaynak müzenin çok büyük olduğunu, km'lerce yürümek gerektiğini söylüyor. Ben hamile halimle çok da yorulmak istemiyorum açıkcası. Ama daha müzeye giden yokuşta bile yoruluyorum.
Girişin 16 Euro olduğu bu müze her gün açık. 9'da açılan müze 6'da kapanıyor ama içeriye en geç 4'de girebiliyorsunuz. İçeriye sırt çantası, şemsiye vs gibi şeyler alamıyorsunuz ama bunun için vestiyer var. Buraya girerken kılık kıyafet kurallarına uymak gerekiyor. Kısa etek, şort şapka vs ile girilmiyor. İçeride fotoğraf çekmek serbest ama Sistine Chappel'de yasak.Biletimizi alıp eşyalarımızı vestiyere bıraktıktan sonra müzeyi gezmeye başlıyoruz. Gerçekten çok büyük ama etkileyici. Müzeyi belli bir sırayı takip ediyoruz ama bazı yerlerde kısa yollar var. Biz bir yerde ben yorulduğum için bir kısa yola giriyoruz. Ama o da ne! Bizim girdiğimiz kısa yol Sistine Şapelinden geçmiyormuş! Bunun üzerine müzeyi bir kez daha dolaşmaya başlıyoruz. Bu sefer sistine Şapeline ulaşmayı başarıyoruz. Çok etkileyici!!
Buradan çıktığımızda çok çok yorgunuz artık. Bir yere oturup yeniden kahve içiyoruz. Sonra da Trambus 110'un durağına gidiyoruz. Otobüs biraz beklettikten sonra geliyor.
Bundan sonraki amacımız Via del Corso'da otobüsten inip oralarda yürümek. Via del Corso, bir ucu Popoyo Meydanı bir ucu Venedik Meydanı olan, turistlik, hareketli bir cadde. Biraz buralarda dolaştıktan sonra Trastevere'ye gitmek üzere yeniden otobüse biniyoruz.
Otobüsün 4. durağında yani Bocca Della Verita durağında inip nehrin karşı tarafına geçiyoruz. Trastevere akşamları hareketli olan, bol bol restaurant ve bar barındıran keyifli bir bölge. Yine kış olduğu için etraf çok kalabalık değil. Önce yürüyerek Santa Maria Bazilikasının oraya gidiyoruz, sonra da karanlık sokaklardan geçerek merkeze varıyoruz. Hediyelik eşyacıları geze geze yemek yiyecek bir yer arıyoruz.
En son bir yere karar verip oturuyoruz, son derece keyifli bir gece geçiriyoruz. Ama nedense o geceye ait fotoğraf da yok fazla detay da...
Dönüşte otobüse binip Termini'ye oradan da otele...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder