10 Kasım 2013 Pazar

Barselona 1. Gün: 17 Ekim 2013

Nihayet aylardır beklediğimiz seyahat tarihi geldi. Ekim ortası olmasına rağmen hava 22 derece gösteriyor, ideal gezme sıcaklığı.

Uçağımız Ankara'dan sabah 8'de kalkıyor. 10.15'de ise İstanbul'dan Barcelona ucağı var. Uçuş yaklaşık 3,5 saat sürüyor. 13'de uçağımız inmiş oluyor. Kızla uçak yolculuğu nasıl geçecek diye çok endişeliydim ama sabah saatleri olduğundan herhalde gayet uyumlu... Uçaktakileri kendimize küfretmeden varmayı beceriyoruz :) 

Hiç bir yerde görmediğim kadar hızlı şekilde pasaport kontrolünden geçiyoruz. Takır takır geçiriyorlar bizi. Pasaportta beklemezsen bagajda beklersin kuralı geçerli oluyor ve bu sefer de bagaj alımı için bekliyoruz. Eda'nın arabası da bagajla birlikte çıkıyor ve böylece artık havaalanından ayrılabiliriz. Bu arada havaalanı da mahalle havaalanı gibi :) Terminal 2'de olduğumuzdan herhalde bomboş ve küçücük. 

Dışarı çıkınca sağa doğru ilerliyoruz yol tabelalarını izleyip. Giden yolcuya kadar yürütüyor bizi tabelalar, ve nihayet Aerobus'a ulaşıyoruz. Bileti otobüsün kapısında alıyoruz. Otobüs zaten boş, kuruluyoruz istediğimiz bir yere. 

Katalunya Meydanında Aerobus'tan indikten hemen sonra 

35 dakikanın sonunda, uçaktan indikten ise yaklaşık 1 saat sonra Katalunya meydanının kalabalıklığı içindeyiz. Google Maps sağolsun otel için nereden gideceğimizi şak diye buluyoruz. Otele giderken Av. Portal de l'Angel'dan geçiyoruz ve bu bulvardaki kıpır kıpırlık kalabalık tüm yorgunluğumuzu alıyor. 

Otelimizin karşısındaki Katedral
Otelimiz (Hotel Barcelona Catedral) Plaça Catalunya'ya 500 metre mesafede. Otele gidip check-in yaptıktan sonra odamıza kavuşuyoruz.

Otelin önünde, Barselona'yı keşfe çıkıyoruz

Saat tam 3'de kendimizi sokağa atıyoruz. Otelin hemen önünde Barcelona Catedrali ve büyük bir meydan var. Meydanın çevresi çevrilmiş ve bir dolu stand/çadır kuruluyor. Ne olduğunu anlamadan otelin hemen paralel caddesinde olan meşhur La Rambla caddesine gidiyoruz. Niyetimiz Catalunya Meydanından deniz kenarına kadar uzanan bu caddede yürümek, görülmesi planlanan La Bogueria pazarı ve Colomb Heykelini görmek.

La Boqueria
Pazar çok hareketli. Pusetle ilerlemek bile zor, ama son derece keyifli. Dilimlenmiş meyveler ve lezzetli katalan çikolataları elimizden kurtulamıyor. Çoğu blogta okuduğum ayak üstü tapas yemeği ise ya biz beceremiyoruz, ya da cidden o kadar abartıldığı gibi değil. Ayrıca şarküteri ürünleri, zeytinler, mantarlar vs satılıyor pazarda. Balık pazarı da var, ancak biz gittiğimiz saatte çoğu kapanmıştı, kalanlar da toparlanıyor.
Pazardaki kurutulmuş mantarlar


Pazardaki doğranmış meyveleri yanılmıyorsam 3 Euro'ya alıyoruz, hemen girişte olan çikolataları ise kendimiz seçiyoruz ve tarttırıyoruz. 10 parça civarı çikolata aldık ve 10 Euro para verdik.

Çikolataları büyük bir iştahla seçerken

Pazardan çıkınca yine aşağıya, deniz kenarına doğru yürümeye devam ediyoruz. Sağlı sollu hediyelik eşyacıların olduğu bu cadde (La Rambla) bizi Kolomb Heykeline çıkarıyor. Cadde zaten çok uzun bir cadde değil.

Heykele çıkmadan uzaktan fotoğrafını çekerek limana doğru ilerliyoruz.
Kolomb Heykeli
Denizi görmek bizi iyi hissettiriyor. Rambla del Mar köprüsünün üzerinden geçerek Maremagnum isimli alışveriş merkezine doğru ilerliyoruz. 



köprünün sol tarafında tekneler kalkıyor. Saati gelince biz de tur yaparız diye düşünüyoruz, ama sonradan vaz geçiyoruz. 

Barselona hakında araştırma yaparken sık sık adını okuduğum Tapa Tapa isimli zincir tapasçıyı görüyoruz. Tam denizin kenarında. Otelden çıkalı 1,5 saat olmuş bu arada, mola verilebilir. 


Bu tapasçı da ilk Sangria'larımızı içerken Patatas Bravas'larımızı yiyoruz. Kalamarı şa-ha-ne!




Yemekten sonra yeniden yola koyuluyoruz. Deniz kenarından ilerliyoruz.


Çikolata müzesine gidiyoruz. Pazarda yediğimiz Katalan çikolataları bu kararımızda çok etkili oluyor, ama ne yazık ki bu yanlış bir karar! Bu müze gördüğüm en uyduruk müzelerden. İçeride çikolatadan yapılmış figürler var, figürler güzel ama onları görmek için de girmeye değmez.


Çikolatadan yapılmış figürler
Neyse ki biletler çikolata şeklinde. En azından 5 Euro karşılığında bir çikolata almış oluyoruz.

Çikolata müzesi bileti
Saat 7'e geliyor artık ama Eda çok yorulduğundan dolaşa dolaşa otele dönüyoruz. 

3 yorum:

  1. Bebekle seyahat... Ne kadar güzel. Hayallerimde olmak istediğim gibi bir annesiniz. Umarım ben de sizin gibi olurum :)

    YanıtlaSil
  2. Ne güzel bir yorum bu :) Dilerim gönlünüze göre bir anne olursunuz.

    YanıtlaSil
  3. Mutlaka bebekle seyahat etmenin tüyolarını yazmalısınızz :)

    YanıtlaSil