Hayvanat bahçesine kişi başı 200 Kron vererek (ve eda için para ödemeyerek) saat 10’da giriş yapıyoruz. Daha girer girmez bir yokuş karşılıyor bizi. Burası kocaman ama cidden çok büyük bir hayvanat bahçesi. Ancak bir tepeye kurulmuş, ve 5 aylık hamile kadını zorlayacak cinsten. Şöyle anlatayım, içeride 4 ayrı küçük tren hattı (çocuk treni) ve bir
teleferik (chairlift) var. Gitmeden önce bloglarda 1 gün ayrılması gerektiğini okumuştum, ancak “yok yaa biz hızlıyızdır” demiştim. 1 gün makul bir süreymiş. Biz gezmedik diyebilirim ve 3 saatte içerden çıktık.
Parkın küçük bir bölümünü gezdikten sonra (1 saat) trene binelim diyoruz. Çünkü Eda hayvanlarla pek ilgili değil, yerdeki taşlar falan daha çok ilgisini çekiyor henüz. Tren büyükler için 30 kron, çocuklar için 20 kron. Biz gidiş dönüş alıyoruz. Çünkü niyetimiz trenle biraz çevreye bakıp, dinlenip sonra kaldığımız yerden tura devam etmek.
Trenimiz gözlem kulesinin orada bizi bırakıyor. Eda çocuk parkında oynuyor, biz bir şeyler içiyoruz. Sonra yeniden trene biniyoruz. Ve fark ediyoruz ki, biz burayı gezemeyiz. Trenle gördüklerimiz kardır deyip indiğimiz yerden geriye doğru çıkışa yürümeye başlıyoruz.
Ana girişin oradaki restaurantta yemek yiyip dışarı çıktığımızda içeride 3 saat geçirdiğimizi ancak çok kısıtlı bir alanı gördüğümüzü konuşuyoruz.
Girişin oradaki makinalardan 90 dakikalık dönüş biletimizi alıp geriye aynı yolla dönüyoruz.
Hedefimiz Yahudi mahallesi.
Republic Meydanından Yahudi Mahallesine doğru yürüyoruz. Bu yürüyüş beni yoruyor, aslında yol çok uzun değil.
Yahudi mahallesi bir kaç farklı sinagog ve mezarlığı içine alan bir yahudi müzesi aslında. Pazar günleri buraları ziyaret edemiyorsunuz. Saat 09.00-18.00 arası ziyarete açık. Biletleri herhangi bir sinagogtan alabilirsiniz. İki tip bilet var, Eski-Yeni Sinagogu içine alan ve almayan. Alan 480 Kron, almayan 300 kron. Eğer sadece Eski - Yeni Sinagogu ziyaret etmek isterseniz de 200 Kron
|
Kafka'nın heykeli |
Bizi Kafka'nın heykeli karşılıyor. Bu Heykel İspanyol Sinagog'unun önünde.
|
İspanyol Sinagogu |
İspanyol Sinagogunun içi kiremit rengi. Üst katta ise bazı belgeler ve fotoğraflar sergileniyor. Bizim Yahudi mahallesi ziyaretimiz sırasında Eda arabasında uyuyordu. Ve tabi hiç birinde asansör vs yok. O yüzden üst katları gezemedik. Buranın üst katına da Serkan'la nöbetleşe çıktığımızdan yukarıda ne var çok anlamadan inmek durumunda kaldım.
Buradan çıkınca aslında olması gereken Robert Guttmann Galerisine gitmek. Ancak biz orayı pas geçip, Eski-Yeni Sinagog'a doğru ilerliyoruz. Avrupa'nın en eski sinagogu beklediğimden küçük. Kitaptan okuduğum kadarıyla, Yahudi halk, savaş sırasında burayı sığınak yapıp ölümle yaşam arasındaki ince sınırda beklemişler. Anladığım kadarıyla hala ibadete açık. Buraya girerken erkeklerin başlarına kippa (başlık) takmaları gerekiyor. Girişte bu başlıklar bulunuyor.
|
Eski Yeni Sinagog'ta Kippa takan kocam |
|
Eski Yeni Sinagog'tan Klausen Sinagog'una giden yol hediyelik eşyacılar ile dolu |
Buradan çıkınca sinagogu tam arkamıza alıp Klausen Sinagogu'na doğru ilerliyoruz. Bu yolda hediyelik eşyacılar da var. Klausen sinagoguna girip bir tur da burada atıyoruz ancak üst kata yine bebek arabası yüzünden çıkamıyoruz.
|
Ceremonial Hall |
Klausen sinagogunun hemen yanında Ceremonial Hall var, ancak buradaki sergi 1. kattan başladığı için hiç girmeye teşebbüs bile etmiyoruz.
Klausen sinagogu ile Ceremonial Hall'un arasında ise eski Prag mezarlığının çıkış kapısı var. Giriş kapısı için yeniden Eski-Yeni sinagogun önündeki caddeye çıkıp oradan da Siroka caddesine dönmek gerekiyor.
Siroka caddesi üzerinde Pinkas Sinagogu ve mezarlığın girişi bulunuyor.
|
Pinkas Sinagogu girişi |
|
Eski Prag mezarlığı |
Pinkas Sinagogu 80.000 Yahudi kurbanın adının yazdığı bir anıt aslında. Üst katında ise Terezin toplama kampında çocukların yaptığı resimlerden oluşan bir sergi var. Biz yine bebek arabası yüzünden çok merak ettiğim bu sergiyi gezemiyoruz.
|
Eski Prag mezarlığı |
Buradan mezarlığa giriyoruz. 12.000 mezarın olduğu bu mezarlıkta yahudiler üst üste gömülmüş. Zira yahudilerin buradan başka bir yere gömülmeye hakkı yokmuş. 10 kat üst üste mezar varmış.
Buranın çıkışı bizi yine Klausen sinagoguna çıkarıyor. Yahudi müzesi turumuz bitti.
Buraya yakın Prague Beer Museum var. Oturup bira içelim diyoruz bu çok çeşitli bira satan yerde. Yemek seçeneği pek yok, mevcut bir kaç seçenek de başka yerde pişip geliyormuş. Ancak biralar ve alkolsüz mojito güzel.
|
Prague Beer Museum |
|
Eski şehir meydanı |
|
Karl köprüsü |
|
Karl köprüsünden kale |
|
Eski şehir meydanı |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder