6 Temmuz 2011 Çarşamba

Londra 2. gün : 19 Mayıs (1.Kısım)

Bir gün önce London Pass alamanın hüznü ve bugün yapacak çok şey olmasının heyecanı ile uyandık. Otele kahvaltı dahil değil, o nedenle biraz erken çıkıp önce kahvaltı yapacağız, sonra London Pass alacağız. Günün programında Churchill War Rooms, Buckhingham Palace- askerlerin nöbet değişimi, Westminster Abbay, Big Ben ve parlamento binasının görülmesi, tekne turu, Tower of London, Tower Bridge Experince var. Akşam da önceden biletlerini aldığımız Lion King'e gideceğiz.

Kısaca Westminster bölgesini gezdikten sonra tekne ile Tower of London'a gitmek, akşama da müzikalimizi izlemek.

Bu arada her gün için ayrı ayrı yazmayayım ama kahvaltılarımızı hep bir sandviçle hallettik. Bi gün Eat, bi gün Pret A Manger, bi gün de Starbucks şeklinde. Bir gün de M&S Food'tan aldık, yolda yedik. Sandviçler 3-4 Pound arasındaydı. Kahveyle kişi başı 6 pound'a kahvaltı yapmış olduk. Bunlar her köşebaşında olduğu için hangisinde ne zaman yedik, ne yedik zaten hatırlamıyorum.

Kahvaltıdan sonra London Pass'ın satıldığı yere gittik. 9.30'da açılıyormuş. Ulaşım dahil olamadığı için kişi başı 65 Pound'a 3 günlük London Pass'lerimiz aldık. Oradan yine yürüyerek Churchill War Rooms'a giderken bir anda bir dolu asker ile karşılaştık. Tam Hourse Guards Road'un köşesinde... Bando mızıka tek düzen uygun adım yürüyorlardı. Böyle bir dolu manga (?- öyle mi denir?) geçti önümüzden.


Biraz bu arkadaşları izledikten sonra Churchill War Rooms'a girdik.

Burası her gün 9.30'la 18.00 arasında açık bir müze. Aslında biz müze kısmını gezmedik, Churchill'in ve kurmaylarının 2. Dünya Savaşı sırasında karargah olarak kullandıkları ve konakladıkları odaları gezdik. Giriş 16 Pound, ama London Pass ile ücretsiz. Başarılı bir audio guide sistemi var ve ücretsiz. Biz odalarda yaklaşık yarım saat geçirdik. en azından 45 dakika ya da 1 saat ayırmak daha iyi olabilir. Ben böyle hikayesi olan müzeleri çok seviyorum. O yüzden burayı da çok sevdim.


Buckingham önünde her gün saat 11.30'da nöbet değişimi oluyor. Aslında daha geniş geniş vaktimiz vardı, ama ben o gördüğümüz askerleri Buckingham'a gidiyorlar diye düşündüğüm için biraz acele ettim. Ama dışarda bizi sürpriz bekliyordu. Meğer onlar müzenin az ilerisindeki bir meydana gösteri yapmaya gidiyorlarmış.


Bu bize bonus oldu, uzun uzun bu amcaları izliyoruz. Sonradan ne kadar iyi bir şey yaptığımızı anlayacağız. Söz konusu yer Churchill Museum'dan çıkınca az ilerde... Ben bu fotoğrafları zoomlayarak çektiğim için biraz daha yakın gözüküyorlar, bu sizi aldatmasın. Aslında bu kadar yakın değiliz.


Biz gittiğimizde bu alana giremiyorduk ama yukarıdaki fotoğrafta askerlerin hemen arkasında gözüken pembe alan tribün. Sanırım yaz aylarında ya da yoğun zamanlarda izleyicileri bu kısma alıyorlar. Biz genelde arkalarını seyretmek zorunda kaldık.


Bu kısmı fazla uzattım biliyorum ama yukarıdaki fotodaki hadiseden de bahsetmeden geçemeyeceğim. Gösteri sırasında en arkadaki erlerden biri bayıldı. Askerler o disiplinlerini hiç bozmadılar, hemen sedye geldi aldı götürdü falan. Bana biraz tiyatro gibi geldi ama emin olamadım. Bilen var mı?

Burayı neden bu kadar uzun anlattım. Çünkü biz Buckingham'ın önüne gidip de gerçek nöbet değişimini izlemedik. Çünkü orası acaip kalabalıktı, bulunduğumuz yerden görmemiz mümkün değildi, ve zaten 1 saat boyunca bu adamların yüzlercesini izlemiştik. 1 manga adamı izlemek cok da önemli gelmedi. Aşağıdaki foto da Buckingham'ın önündeki kalabalıktan... Ki burası önü bile değil... (Biz yaklaşık 20 dakika önce gitmiştik, illa orada izleyeceğim denilirse epey bir erken gitmek gerekiyor sanırım)


Günün geri kalanını ayrı bir postta anlatacağım :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder